Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), Mekke den Medine’ye hicretinin hemen ardından ilk işi bir mescit inşa ettirmek olmuş. Mescid-i Nebevî nin hemen yanında kimsesizlerin, fakir sahâbîlerin barınması için suffe adı verlen bir de gölgelik yaptırdı. Burada kalanlar, günün çoğunluğunu Resûlullah (s.a.s) mi dinleyip ondan İslâm’ı öğreniyorlardı. Bir gün Peygamber Efendimiz mescide girdiğinde ashabının iki ayrı halka halinde oturduğunu gördü. Bu halkaların birinde Kur’ân okunuyor ve dua ediliyordu. Diğerinde ise ilim öğrenen ve öğretenler vardı. Muhabbetle ve rahmet dolu bakışlarla bir müddet onları izledi. Sonra Peygamberimiz, “Her biri hayır üzeredir. Şunlar Kur’an okuyorlar ve Allah’a dua ediyorlar. Allah dilerse onların istediklerini verir, dilerse vermez. Bunlar ise ilim öğreniyor ve öğretiyorlar. Ben de muallim olarak gönderildim” buyurdu ve ilimle meşgul olanların yanına oturdu. İbn Mâce, Sünnet, 17.
Saâdet Asr-ından beridir camilerimiz ve mescitlerimiz, Allah’a ibadet edilen hem de ilim tahsil edilen, bilgi ve hikmet mekânlardır. Allah katında en makbul yerler olan camiler, Müslim, Mesâcid, 288 içinde Yüce yaradanın ismini zikrettiğimiz, itaatimizi, dualarımızı, niyazlarımızı, yakarışlarımızı Allah’a arz ettiğimiz mukaddes mekanlardır. Camilerimiz; dili, rengi ırkı, makamı, mevkii farklı fakat gönülleri bir müminlerin buluşturur. Gücümüzü artırır, iman bağımızı, istiklal ve istikbal heyecanımızı artırır. Minâreler tevhîdin ezanları şehâdetin simgesi, mihraplar, kürsüler, minberler hakın ve hakikatin gür sesi, mevkiini makamını bırakıp omuz omuza diz dize safta buluşanlar huzurun,güvenin garantisidir.
Hademe-i Hayrat” yani hayra hizmet edenler “ismini layık görmüş ecdadımız camilerimizde imam hatiplik, müezzin kayyımlık vb. cami görevlerini yürütenlere; minberden, mihraptan, kürsüden dîn-i mübîn-i İslâm’a hizmet edenlere.
Hademe-i hayrat; demek ömrünü hak yola, din hizmetine vakfetmek demektir. İhlasla çalışan yaptıklarının karşılığını Allah’ın rızasına bağlayanlardır. Müftüler, müezzinler, imamlar, vaizlerdir. Kur’an kursu öğreticilerimizdir. Rabbimizin “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve
‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?” Fussilet, 41/33.
Buyuruyor! Rabbimiz. “En hayırlılarınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 15.buyuruyor Peygamberimiz. Rabbani müjde ve Nebevi iltifata nail olan hocalarımız; “Hademe-i Hayrat olanlarımızdır.
Onlar, insanların her zaman yanında olanlardır. Onlar, doğduğumuzda kulağımıza ezan ve kâmetin ilahi muştusunu okuyanlar. Beşikten mezara, yol gösteren gençliğe rehber olanlar. Asker uğurlama, Düğün Merasimleri ve cenaze törenlerinde dualarıyla yanımızda olanlar.
Camilerimizin maddi ve manevi îmârı ihyası için emek sarfeden “Hademei Hayrat”larımızdan ahirete göçenlere Allah’tan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı, huzurlu bereketli, hayırlı ömür diliyorum.
Rabbim cümlemize de hademe-i hayrat olmayı, karşılığını Allah cc bekleyerek faydalı hizmetler sunmayı gönlü mescit ve camilere bağlı nesiller yetiştirmeyi nasip eylesin!