Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Terme İlçe Müftülüğümüz Murakıbı Kurtca YAMAN Mevlidi Nebi Haftası teması "VEFA" konusu olması ve bu haftaya denk gelen bir zamanda Orduda bir futbol maçı esnasında Kuran sayfalarının konfeti olarak sahaya atılması dolayısıyla bizleri Yüce kitabımız Kur'ana vefalı olunmak için yapılabilecek bir kaç çalışma önerisinde bulunduğu bir yazı kaleme aldı. Allah kendisinden razı olsun.
VEFASI KUR’AN OLANIN VEFALISI KUR’AN OLUR
İslam inancının mensubu ve gönüllüsü olarak Kur’an emanetinin taşıcılarıyız elhamdulillah. İmanımızın sarsılmaz dayanağı, muhatabı olduğumuz kutsal kitabımız Kur’an-I Kerim’in her daim muhatabı ve hadimiyiz. Emanetin sahibinin tarifiyle insanoğlu olarak acziyemizle yüklenmişiz bu emaneti.
Malumunuzdur ki 2021 yılı Diyanet işleri başkanlığımızın mevlidi Nebi haftası teması Vefa konusuydu. Merkezden taşraya bu konu hakkında yazılı ve görsel mataryellerle çalışmalar yapıldı. Etkinlikler düzenlendi konu birçok yönüyle masaya yatırıldı ve halen hafızalarda amele dönüştürmek üzere zindeliğini korumaya devam etmektedir. Yazan okuyan anlatan olmaktan ziyade önce kendi nefsinde vefasızlığım nerededir? sorusuyla yüzleşince Kuranı kerime karşı gözden kaçırdığımız bir vefasızlıkla karşı karşıya geliveriyoruz. Bu noktadan sonra yazılan satırları okurken dikkat çekilen konu hakkında gerçekten isabet olur, çok güzel olur,geç bile kaldık,bir an önce harekete geçilmesi gerekir diyeceğinizden emin olarak bu çalışmaya destek bekliyorum.
Kur’an-ı Kerim’e karşı tutumumuza baktığımızda vefasız bir toplum haline mi geldik sorusunu sormadan edemiyor insan kendisine. Kıymet verilmesi gerekenin hakkının teslim olunmadığı görülünce tartıda kaç kilo geldimiz ortaya çıkıveriyor aslında. Kur’an-ı Kerime herhangi bir kitap muamelesi yapacak kadar basitleştik mi?Kelamın sahibine olan inancımızın göstergesi kelamına saygımızı yitirmeye başladık sanki. Asırlarca uğrunda canlar verilmiş cennet anahtarı olan ilahi kelamın takdiri kıymetini teslim sadedinde üzerimizdeki vebalin farkında olmalıyız. Herkes ve herseyden daha hassasiyetle Kuranı kerime büyük bir saygı göstererek konuya yaklaşmak imanın gereğidir. Bu hassasiyetin kaybolması Kuranı Kerim’in kıymetinin anlaşılmamasına algılaraki yerinin değişmesine dolayısyla inancımızın zarar görmesine ve dindar nesil yetiştirmemizde olumsuz yönde etkileneceğimiz kaçınılmazdır.
Kuranı kerim evlerimizde kapalı dolaplar içinde okunmadan muhafaza edilerek hapsedilmeyeceği gibi stadyumlarda konfeti olarak atılamaz. Alemlerin Rabbinin sözünün yazıldığı sayfa bir kağıt parçası olarak değerlendirilemez.O nedenle basımı yapılan kuranı kerim nasıl dikkat ve özen istiyor hakkında yönetmenlikler hazırlanıyor gerekli kurullarladan kontrol edilerek takibi yapılıyorsa fiziki olarak yıpranmış Kuran nüshalarınında geri dönüşümü de belli disiplin ve yönetmenlikle hassasiyet ve özenle olmalıdır. Evlerimizdeki kitaplıklardan tutun cami ve mescitlerimizdeki kitaplıkların kuytu köşelerinde yıpranmış sayfaları kopmuş cildi eskimiş Kuran-I Kerim’ler hangimizin içini acıtmıyor. Sıradan bir kağıt malzeme gibi çöpe atmaya elimiz varmadığı gibi işe yaramayan gazete ve karton muamelesi yaparak geri dönüşüme vermekte bize çok ama çok ağır geliyor. Milyonda bir ihtimal bile olsa sıradan geri dönüşüm maddeleri içerisinde kuran ayetlerinin yazılı olduğu sayfalarından bir sayfa nın tuvalet kağıdı yapımında kullanılan hamura karıştırıldığını düşünmek iman yüklü sineleri titretmeye uykularını kaçırmaya yeter. Eğer imanın gereği vefa penceresinden bakarsak yıpranmış Kuran nüshalarına yapılan muamele Kurana karşı bir vefasızlıktır. Gerçek vefa onu anlamak hayata taşımak hükümlerinin uygulayanı olmaktır. Kur’an-ı Kerim’e gösterilen her türlü saygı tazim ve hürmet doğrudan kelamın sahibine gösterilen saygı ve hürmet demektir. Kelamı yere düşürmekten korkmak Allahtan korkmak demek değilmidir. Kadim İslam tarihimize baktığımızda Kuranı kerime gösterilen saygının bireylere ve toplumlara neler kazandırdığını bilmiyor olamayız. Sarhoş haldeyken yerde Kurandan ayetlerin yazılı olduğu kağıt parçasına hürmet gösterip hidayeti bulan Bişri Hafi nin hassasiyetiyle bu konuda birşeyler yapılmalıdır. Osmanlı devletinin kurusucusu Osman Gazinin yorgun olmasına rağmen “Kuran bulunan odada ayakları uzatıp yatmak doğru olmaz” diyerek hassasiyetli davranışı ona cihan devleti kurmayı sağlayan hassasiyet değilmiydi.
Hassasiyetin,vefanın gereği olarak etraflı bir çalışma planıyla eskimiş ve evlerde fazlalık olarak bulunan kuran-ı Kerimler toplanıp tasnif edilmelidir.Sağlam olanları Diyanet işleri başkanlığının halen yürürlükte olan “hediyem Kuran olsun” kampanyası dahilinde ihtiyaç olan ülkelere gönderilmelidir. Yıpranmış eskimiş olanların ise tekrar yeni basımı yapılan kuranı kerimlerde İslami eserlerde kağıt veya cilt olarak kullanılması sağlanmalıdır. Gönülleri buruk bırakan bir konuda sevinç ve saygı sunmanın vefa göstermenin en güzel örneğini göstermek bize çok yakışacaktır. Diyanet işleri başbakanlığımızın ilgili birimlerinin program ve projesi doğrultusunda cami görevlisi arkadaşların hassasiyetiyle İl ve ilçe müftülüklerimiz aracılığı ile toplanılması kuranı kerimlerimiz ayağa düşürmekten nüshalarının atıl durumda olmaktan kurtarılması kadar mutluluk veren ne olabilir. Vefamız Kurana olsun ki onun vefasına nail olabilelim. Selam ve hürmetlerimle Esselamünaleyküm ve rahmetullah.
Kurtca Yaman
Terme Müftülük Murakıbı